Nafaka Miktarı Nasıl Belirlenir?
Nafaka miktarı, her somut olaya ve kişilerin ekonomik durumlarına göre değişim göstermektedir. Nafaka miktarının belirlenmesinde ilk olarak, mahkemece sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılacaktır.
Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması Nedir?
Bu araştırma, kişinin, mevcut ekonomik durumunu, çalışıp çalışmadığını, çalışıyor ise aylık kazancını, oturduğu evin durumunu (kiralık/kendisinin), oturduğu evde birlikte yaşadığı kişilerin durumlarını vb. bilgilerini göstermektedir. Fakat bu bilgiler, uygulamada kolluk kuvvetleri tarafından ilgili kişilerin beyanına göre rapora geçirildiği için her zaman doğru bilgiler vermeyebilir. Ekonomik gerçeğin ortaya çıkarılması ve istenilen nafaka düzeyinin elde edilmesi avukatların nafaka alacaklısı ile kapsamlı bir çalışma yapması yolu ile yaratılacak delillerle sağlanabilir.
Nafaka miktarı, nafaka ödeyecek kişinin geliri ile orantılı olarak, nafaka alacak kişinin yoksulluğa düşmemesi ve evlilik içindeki standartlarını koruyabilmesi için hakkaniyet ve günün ekonomik şartları da dikkate alınarak belirlenecektir. Yine çocuklar açısından ise yaş ve eğitim durumu, nafaka ödeyecek ana veya babanın ekonomik durumu ve çocuğun gelir/giderleri göz önüne alınarak belirlenir. Son olarak, anlaşmalı boşanma davalarında eşler nafakanın miktarını kendileri belirleyebilirler. Anlaşma durumunda dahi değişen ekonomik durumlar göz önüne alınarak, ileride hak kayıplarının oluşmaması için protokol yapılırken mutlaka bir avukatın profesyonel desteğini almak şarttır.
Nafaka Ödenmezse Ne Olur?
Mahkemece nafaka ödenmesine hükmedilmiş olması nafakanın düzenli ödeneceği anlamına gelmemektedir. Uygulamada, birçok kişi çocuğunun/eski eşinin/eşinin nafakalarını ödememektedir. Nafaka ödemeyen kişilere karşı ilk olarak, icra takibi başlatılacaktır. Bu icra takibinde hem ödenmeyen birikmiş nafakalar hem de ileriye yönelik nafakalar faiziyle birlikte istenecektir. İcra takibinde nafaka borçlusunun banka hesaplarına, maaşına ve diğer maddi varlıklarına haciz konulur. Ayrıca, icra takibinin açılmasının ardından nafaka borçlusuna 3 aya kadar hapis cezası (tazyik hapsi) verilebilir. Bu hapis cezası nafaka borçlusunu nafakayı ödemesi için caydırma amaçlı olup, geçici niteliktedir.
Nafakanın Artırılması Mümkün Müdür?
Evet mümkündür.
Nafaka miktarı belli hallerde mahkeme kararı ile artırılabilir.
Aşağıdaki hallerde nafaka alacaklısı açacağı nafaka artırım davası ile nafaka miktarının artırılmasını sağlayabilir.
-Nafaka alan kişinin ekonomik durumunun bozulması ve ya ihtiyaçlarının artması,
-Paranın alım gücünün düşmesi sonucu nafakanın ihtiyaçları gidermeye yetmemesi,
-Nafaka verenin ekonomik durumunun iyileşmesi,
-İştirak nafakası söz konusu ise çocukların giderlerinin artmasıdır.
Belirlenen Nafaka Her Yıl Nasıl Artırılır?
Nafakanın bağlandığı mahkeme kararına nafaka miktarının her yıl ne oranda artırılacağına (genelde üfe oranı) dair madde konulmuş olabilir. Bu durumda nafaka artırım davası açılmasına gerek bulunmamaktadır. Fakat nafaka borçlusu artırım oranında değil de eski miktar üzerinden nafaka ödemeye devam ediyorsa icra takibi açılabilir.
Nafakanın Azaltılması ve ya Kaldırılması Mümkün Müdür?
Evet mümkündür. Nafaka miktarının azaltılmasında da aynı nafaka artırım taleplerinde olduğu gibi, tarafların ekonomik durumlarında belli değişimlerin gerçekleşmesi gereklidir. Örnek vermemiz gerekirse, nafaka borçlusunun ekonomik durumunun kötüleşmesine karşılık nafaka alacaklısının durumunun iyileşmesi, eğer iştirak nafakası söz konusu ise çocukların giderlerinde ki azalmalar bu sebeplerden başlıcalarıdır. Bu sebepler gerçekleştiğinde Aile Mahkemesi nezdinde açılacak bir dava ile hakim tarafların yeni durumuna ve hakkaniyete göre nafakanın azaltılmasına karar verebilecektir.
Kural olarak, nafakanın tamamen kaldırılması iki şekilde mümkündür. Bazı durumlarda nafaka bir mahkeme kararına ihtiyaç duyulmaksızın kendiliğinden ortadan kalkar. Yoksulluk nafakası açısından değerlendirirsek, nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi halinde ve ya taraflardan birinin ölmesi ile yoksulluk nafakası kendiliğinden kalkacaktır. İştirak nafakasında ise çocuğun 18 yaşını doldurması ile veya yine taraflardan birinin ölmesi ile nafaka kendiliğinden kalkacaktır. Fakat çocuğun eğitiminin devam etmesi halinde şartları oluşmuş ise yardım nafakası talep edilebilir.
Bazı durumlarsa ise nafaka(yoksulluk nafakası) kendiliğinden kalkmamaktadır. Bu durumda nafaka borçlusunun, nafakanın kaldırılmasını mahkemeden istemesi gerekir.
Bu haller,
-Nafaka alacaklısının evlenmemesine rağmen fiilen evlilik hayatı yaşaması,
-Nafaka alacaklısının haysiyetsiz yaşam sürmesi,
-Nafaka alacaklısının yoksulluğunun ortadan kalkması. (Örnek: nafaka alan kadının işe başlaması duruma göre ya nafakanın azaltılması ya da nafakanın tamamen kaldırılması sonucuna yol açar.)
Biz Neler Yapıyoruz?
Atılgan & Sak Hukuk Bürosu olarak, aile hukukundan kaynaklanan aşağıdaki davalarda temsil ve takibe yetkiliyiz.
· Boşanma ve Ayrılık Davaları.
· Velayet ve Çocukla Kişisel İlişki Davaları.
· Nafaka Davaları.
· Mal Paylaşımı Davaları.
· Maddi ve Manevi Tazminat Davaları.
· Ailenin Korunması ile ilgili Dava ve Önlemler.
· Yabancı Mahkeme Boşanma Kararının Tanınması ve Tenfizi.
· Babalık davaları.
· Nişanın Bozulmasından Kaynaklanan Davalar.
· Evliliğin İptali Davaları yönünden Avukatlık hizmeti vermekteyiz.
Konu hakkında daha fazla bilgi almak için, yorumlar kısmından bize soru sorabilir ve ya bizimle iletişime geçerek bizden randevu alabilirsiniz.
________________________
Bu makale tüm hakları saklı olarak, Av. Hikmet Çağlar SAK ve Av. Ata Sabri ATILGAN tarafından www.atilgansakhukuk.com sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Makalenin tamamı kaynak gösterilmek şartıyla ve ancak özel izin alınarak kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen yayınlanması şahsi ve fikri haklara aykırılık teşkil eder. 14.03.2018
Comments